Rusya Silahlı Kuvvetleri Radyolojik, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Birliği Şefi İgor Kirillov, Ukrayna ordusunun Kursk Bölgesi’nin Suca kentinde kimyasal silah kullandığını belirtti.
Rusya Savunma Bakanlığı’nda basın toplantısı düzenleyen Kirillov, Ağustos 2024’te Kiev rejiminin sis bombası kisvesi altında gizlice kimyasal silah kullandığına dair bulguların elde edildiğini söyledi.
11 Ağustos’ta Ukraynalı haydut oluşumların Kursk Bölgesi’nin Suca kentinde 155 mm kalibreli DM-105 misket bombası kullanması sonucu 20’den fazla kişinin yaralandığını anımsatan Kirillov, “Alınan numunelerin Rusya Savunma Bakanlığı Bilim Merkezi’nin Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) tarafından akredite edilmiş 27 no’lu laboratuvarında gerçekleştirilen analizi, personelin yaralanma nedeninin klor içeren büyük miktarda aerosolün yanı sıra boğucu etkili toksik maddelerin solunum yolu yoluyla vücuda girmesi olduğunu ortaya koydu. Bu vakada metal-klorür karışımı yalnızca bir kamuflaj aracı olarak kullanıldı” dedi.
Kirillov, söz konusu 3 bin 800 adet mühimmatın askeri yardım paketi kapsamında Eylül 2023’te Ukrayna’ya temin edildiğini bildirdi.
‘Kiev yeni kimyasal provokasyon hazırlıyor’
Bu arada Kirillov, Ukrayna’nın Rusya’ya suçlama yöneltmek amacıyla bir kimyasal provokasyon hazırlığı yaptığını söyledi.
Kimyasal silah sahibi olmayan bir ülke için aşırı miktarlarda olan Batı yapımı kişisel koruyucu donanımın Ukrayna’ya tedarik edilmesini hazırlanan provokasyonların kanıtlarından biri olduğunu kaydeden Kirillov, “Bu tür çalışmaların Rusya’dan gelen tehditlerle açıklanması da tamamen asılsızdır. Zira ülkemizin Eylül 2017’de tüm kimyasal silah rezervlerini imha ettiğini ve bunun planlanandan önce yapıldığını hatırlatırım. İmha işlemi, OPCW ve başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerden gelen müfettişlerin tam kontrolü altında gerçekleşti. Kimyasal silah stoklarının tamamen ortadan kaldırıldığı OPCW Genel Direktörü tarafından resmen doğrulandı” ifadelerini kullandı.
ABD’den gelen açıklamaların Washington’un bu provokasyonda parmağı olduğunu kanıtladığının da altını çizen Kirillov, Batı ve Kiev’in amacının provokasyondan sonra Rusya’nın OPCW üyesi olarak sahip olduğu hakları elinden almak olduğunu sözlerine ekledi.
