Teknoloji

Bar Masalarından Mahkeme Salonlarına: Budweiser Markası İçin Yüzyıldan Fazla Süredir Süren İsim Hakkı Savaşı

Biri Amerika biri Çek Cumhuriyeti merkezli iki köklü bira markasının bir asırdan fazla süredir çözülemeyen isim hakları savaşı iki firmanın da “Budweiser” ismini sahiplenmesiyle başlıyor.

Budweiser Budvar isimli Çek Cumhuriyeti markası, 1895 yılında ticari faaliyetine başlayan oldukça eski bir firma. 1907 yılında gelindiğinde, sahip olduğu ismin haklarının Amerikalı bir bira üreticisi olan Anheuser-Busch tarafından Amerika’da alındığını fark edince yüzyıldan fazla sürecek o savaş başlıyor.

Aynı ismi kullanan iki marka durumu fark edince birbirlerine oldukça büyük tepkiler gösterdi.

Bu tepkiler sonucunda sorun mahkemeye taşındı ve 1911’de bir anlaşma yapıldı.

Yapılan anlaşmaya göre, Çek Cumhuriyeti markası Budweiser Budvar, Amerikan tescilinin geçerliliğini bir tazminat karşılığında kabul etti fakat ürünlerini dünya çapında “Budweiser” ve “orijinal” sıfatıyla etiketleme hakkından vazgeçmedi.

1939’un başlarına gelindiğinde dünya İkinci Dünya Savaşı’nın eşiğindeydi ve Amerika’da mallarına el konulma tehdidi altında olan Çek Cumhuriyeti markası, Amerikalı marka olan Anheuser-Busch ile yeni bir anlaşma yapmak zorunda kaldı.

Ancak bu sefer anlaşma onların aleyhineydi. Panama’dan kuzeye kadar olan Kuzey Amerika anakarası için büyük bir mali tazminat karşılığında Budweiser, Budweis ve benzeri isimlerin türevlerini kullanmamayı taahhüt ettiler.

İsim hakları savaşı burada bitecek sandıysanız yanıldınız. İki marka da davasından vazgeçmeyerek yasal savaşı sürdürmeye devam etti.

1989 yılında Anheuser-Busch uluslararası alanda markasını genişlerken Budvar ihracata odaklanıyordu. Bu yıllarda iki marka isim hakları konusunda anlaşmaya varmaya çalışsa da bir sonuca varamadılar.

1996 yılında gelindiğindeyse Amerikalı marka Anheuser-Busch, ürünlerini Avrupa pazarında “Budweiser” ismi ile satmak için Avrupa Komisyonu’na “Budweiser” adını tescil ettirmeye çalıştı ancak burası Çek Cumhuriyeti markası olan Budvar’ın ana pazarlarından biri olduğu için Budvar bu duruma itiraz etti.

2009 yılında Avrupa’da görülen dava Budvar lehine sonuçlandı ve marka bu bölgede “Budweiser” ismini kullanma hakkına sahip oldu.

2010 yılında Amerikan markası Anheuser-Busch isim hakkını ele geçirmek için yine bir girişimde bulunsa da bu girişimi başarısızlıkla sonuçlandı.

2011 yılına gelindiğinde iki marka arasında isim haklarına ilişkin toplam 124 dava açılmıştı.

Çek Cumhuriyeti markası Budvar, açılan 124 davadan 88’ini kazanarak 68 ülkede isim haklarına sahip olmuştu.

Özellikle Avrupa pazarında “Budweiser” ismini kullanma hakkını rakibine kaptırmayan Çek Cumhuriyeti markası, 2013 yılında İngiltere’nin iki markanın da bu ismi kullanabileceğini açıklamasıyla büyük bir şok yaşamıştı.

Davalar iki marka arasında bir kazan bir kaybet şeklinde ilerlemeye devam etti. Peki bu süreçte bu isim sorunu nasıl çözüldü?

Amerikan markası Avrupa pazarında “Bud”, Amerika pazarındaysa “Budweiser” ismini kullanıyor.

Çek Cumhuriyeti markasıysa Avrupa pazarında “Budweiser”, Amerika pazarında “Czechvar” ismini kullanıyor.

Yani, Avrupa’da Amerikan Budweiser’ını içmek istiyorsanız, “Bud” sipariş etmeniz gerekecek. Aynı şekilde Amerika’da Çek Cumhuriyeti Budweiser’ını içmek istiyorsanız da “Czechvar” sipariş etmelisiniz!

Kaynak: Independent, Name Warden, Budvar

Marka davalarıyla ilgili ilginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

corlu-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu